**************************
Önemli Linkler
**************************
Yalnız Olan Yalnızlıktır
YALNIZ OLAN YALNIZLIKTIR
Yalnızlık!
Ben herkesin aksine yalnızlık yerine ruhlardaki anlamsız kalabalıklardan şikâyet ederdim hep.
O yüzdendi belki de geceleri çok sevmişliğim.
Geceler pek çok kimseye yalnızlık çağrıştırırken bana soyutlanmış duruluk ifade eder.
Ruhumun gecelerdeki bu soyutlanmış bu duruluk arzusuna istinaden kendi kalabalıklığımın da bilincine varırım.. O zaman imtihanımın da anlamını daha bir iyice kavrarım.
Zaten yaşam sadece güzelliklerden ibaret olsaydı eğer ne değeri kalırdı imtihanın.
Oysa her şey zıddı ile anlamlıdır ve her şey tersi ile değer kazanır.
Kötülük olmasa iyiliğin,
Çirkinlik olmasa güzelliğin,
Zorluklar olmasa kolaylığın,
Tembellik olmasa çalışmanın,
Fukaralık olmasa zenginliğin,
Sıkıntı ve eziyetler olmasa sefanın ve kurtuluşun ve buna benzer pek çok şeyin anlamı olur muydu?
Yalnızlık olmasaydı eğer, sahip olunanların değeri yeterince anlaşılır mıydı? Yalnız kalmalar olmasaydı eğer muhabbet ne işe yarardı. Hiç düşündünüz mü, yalnızken kelimeler kaybolsa, sözler sukuta varsa bile, sessizce konuşursun susmanın asaletiyle. Kelime yükünü çekmezsin. Yalnızlık dalga dalga çırpınan bir denizdir ki kul yalnızlık denizinde yüzmeyi bilmiyorsa nasıl huzurlu bir limana ulaşabilir?
Ben kendi varlığımın değerini çoğu kez yalnızlıklarımın sayesinde kavrayan birisi olarak öte yandan diyorum ki :
Hayat sade bir gül bahçesi olsaydı bile gülü gül kılan dikenleri değil midir? Oysa her ödülün muhakkak bir bedeli vardır.
Nitekim Hz.Mevlana "Aşk; davaya benzer, cefa çekmek de şahide, şahidin yoksa davayı kazanamazsın. " der davayı kazanmak için de öncelikli olarak bir istikamet belirmelemk zaruridir.
Yaradılış gayesi “kulluk” olan insan bu kıstaslar çerçevesinde elbette bir kılavuza ihtiyaç duyacaktır.
İnsan ki akıl bahşedilmiş en mükemmel yaratılmıştır.
Sade akıl ise kendi başına fazla şey ifade etmez.
Onu çekip çeviren ise kalp ve kalbe yerleştirilmiş olan vicdan ve kavrayış duygusudur.
İşte bu duygu da beraberinde yine bir yol göstericiyi bir kılavuzu mecbur kılar.
Yüce Allah en mükemmel yarattığı kulunu gönderdiği imtihan pistinde yine yalnız bırakmayandır.
Ona en güzel kılavuzu da lütfetmiştir sonsuz keremi ile... İşte dinler ve peygamberlerin manası burada kendini belli eder.
Bizler için ise bu kılavuz ki önce Kur'an ve beraberinde peygamberimizdir.
Çünkü ;
En muhteşem ahlaka sahip olan Yüce peygamberimiz, en hakiki kılavuz olan Kur'an ın da sanki insana dönüştürülmüş şekliydi.
Eğer peygamberimizi de kitaba çevirmek mümkün olsaydı karşımıza Kur'an çıkardı hiç şüphesiz.
Öyle ise bu kadar kıymetli kılavuzu olan insan neden şaşar.
Nasıl olur da kendisine sunulan cevherlerin kuvvetinden kendi kendisini mahrum bırakabilir?
İnsan ki ki yaratılmışların o en mükemmeli, "BİTTİM" dediği yerde "YETTİM" diyen bir Rabbi varken nasıl kendi kendisini hezimete mahkûm edebilir?
Kendini nasıl yalnız hissedebilir?
K/argülü ALMILA
Okudunuğunuz yazı toplam 39 kere görüntülenmiştir.
ben esasında yalnız kalmaktan, ve yalnızlıkta çekilen acıdan zevk duyduğumuzu söylemek istemiştim. siz biraz daha farklı bir yerden yaklaşmışını kavrama.
____________________________
"ruhlardaki anlamsız kalabalıklardan" yani sadelik ve neye ihtiyacınız varsa o...
eskiler mezar taşlarında yazanları dahi okumazlarmış gereksiz diye, beyinlerinin temizliğine bu derece önem verirlermiş...
______________________________________
siz "ruhlardaki anlamsız kalabalıklardan" demişsiniz... çok tatlı bir bütün olmuş. soyutlanmış ve duru...söylerken hep geniş sesliler var, ve yumuşaktır benim için o,u...
_____________________________________
hayatta her şey karşıtıyla bilinir, doğru. ben daha değişik bir adlandırma yapayım, hayatta her şey karşıtı var olduğu için vardır. siyahın farkedilmesinde beyaz renginin önemi var tabi, çok büyük bir önemi var tabi ki. ama onlar birbirleri sayesinde var sanki. iyi olmazsa ktü ortaya çıkmazdı. demem o ki, her şey iki kutuplu:
ya da ben böyle hissediyorum, kutuplarda yaşıyorum. araad vardır bir şeyler, ama onlar da bu kutupların oluşum sürecinde ortaya çıktı belki de.
________________________________
"Ben kendi varlığımın değerini çoğu kez yalnızlıklarımın sayesinde kavrayan birisi olarak öte yandan diyorum ki :
Hayat sade bir gül bahçesi olsaydı bile gülü gül kılan dikenleri değil midir? Oysa her ödülün muhakkak bir bedeli vardır."
kesinlikle... yani, her şeyin kıymetini keşke her zaman anlayabilsek...bununla ilgili bir yazı yazmıştım: "Mutluluğun Formülü":)
_____________________________
ve tabi en nihayetinde de, yalnız olamayız hiç bir zaman esasında...her zaman bizime olan, bizi dinleyen, bizi seven bir YARATICIMIZ var. cezalarımızın nedeni de şüphesiz bizim nankörlüğümüz, onun hiddeti değil. ünlü Cehennemin girişinden eli boş dönen Behlül'ün Harun Reşit'e anlattığı gibi...
saygılar efendim...
edebiyatla kalın.
____________________________________
şiirlerinizin yanında yazılarınızı görmek de bizi fevkalade mutlu ediyor...
Bugün 74666 ziyaretçi (131899 klik) tarafından ziyaret edildi!
HİLÂLLİ_HÂLEM
"Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. " (Fetih suresi, 21. ayet)
SON SÖZ MEVLANINDIR!
HADİSLERDEN
DUALARIMIZ
Ey Allahım!
Beni hidâyetine ulaştır.Geçmişimi,geleceğimi bağışla!Ey başvurulacakların en hayırlısı! Kendisinden, İstenilenlerin en keremlisi, en çok vereni! Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun. İşlerimden hiç biri sana gizli değildir. Ben çâresizim, yoksulum. Senden yardım ve eman diliyorum. Yâ Rabb! Beni hatâlardan temizle, beyaz bir elbisenin kirlerden temizlendiği gibi. Allah'ım! Hatâlarımı su ile, kar ile, dolu ile yıka.Ey Rabbim bütün varlığımı sana teslîm ettim, işimin tasarrufunu sana havale ettim, yönelişim sanadır, korkum da ancak sendendir, senin azâbından kaçıp sığınılacak ancak yine senin rahmetindir. İndirdiğin kitabına ve gönderdiğin resulüne îmân etdim ey Rabbim!
Sallalahu ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve ashabihi ecmain Velhamdulillahi Rabbil alemin.
Âmîn... Âmîn... Âmîn
HZ.YUSUF A.S NİN DUASIDIR:
Ey gaib olmayan şahid! Ey uzak olmayan yakın!
Ey mağlup olmayan galib! İçinde bulunduğum sıkıntıdan
beni ferahlığa çıkar... Bir kurtuluş kapısı aç. Ey her türlü sıkıntıyı kaldıran, ey her duaya icabet eden, ey her türlü kırıklıkları saran! Ey her türlü zorluğu kolaylaştıran,
her kimsesizin sahibi, her yalnızlığın munisi Allahım!
Ey kendinden başka ilah olmayan Rabbim!
Seni tenzih ederim. İçinde bulunduğum sıkıntıdan bir ferahlık beladan bir kurtuluş kapısı açmanı senden dilerim. İlahi muhabbetini kalbime öyle bir yerleştir ki senden başkasından başka hiç bir tasam kalmasın.
Ey Rabbim,beni muhafaza et...
(Yusuf A.S.)