**************************
Önemli Linkler
**************************
Yusuf İMAMOĞLU
YAŞATMAK İÇİN YAŞAYAMAYANLAR ONLAR YUSUF YÜZLÜLERİMİZ, YUSUF GÜLLERİMİZDİR
''Haydi Yiğit,Haydi Yiğt Haydi Yeni Akına/Ülkümüzün Cihan Varsın Farkına''
Bir 8 Haziran'da kahpece şehit olan Yusuf İMAMOĞLU'nun anısınadır mısralar...
Hayatın baharında gencecik körpe fidan
Sana değil o kahpe kurşun bize sıkıldı
Bilinmezdi bu kinin sebebi niçin, neden
Baş eğmedik haine, yüreğimiz söküldü
Sen er meydanlarının korkusuz güneşiydin
Ülküyle atan nabzın sönmeyen ateşiydin
Şahadetle gürleyen cihangirler eşiydin
Gelen kara haberle kanlı yaşlar döküldü
Kızıl bir düşüncenin şerli kıskacındaydı
Vurulmuştu kahpece kanların içindeydi
Tertemiz merhameti yüreğin ucundaydı
Kör kurşun sırttan vurdu çınarımız yıkıldı
Türk-islam davasının yılmayan neferiydin
Hakikat davasının korku bilmez eriydin
Hakka giden bir yolun ışıldayan ser’iydin
Çile dergâhlarında ağıtların yakıldı
Şad olsun aziz ruhun emanettir elbisen
Yanmakta ciğerimiz hala kor gibi bilsen
Kardeşim İMAMOĞLU, artık rahat uyu sen
Şimdi Yusuf Gülleri gönüllere dikildi..
Kargülü ALMILA
(...1945 - 08.06.1970)
600 yıl süren o muhteşem destanın dirilmeğe başladığı yeşil Bursamızdanmış: İnegöl kasabasında doğmuş. Öyle de fakirmiş ki, su satarak okumaya çalıştığı zamanlar bile olmuş... Yüreğinin bir köşesinde Kara Osman Beyin akıllığını ve Sultan Muratın merhametini yerleştirmiş. Millet düşmanları Onu, altı aydan beri hep tehdit edermiş, yine de silah taşımazmış. Öldürüleceği sık sık aklından geçermiş ama, vurmağa kıyamazmış....
Henüz gencecikti, taze bir fidan gibiydi; büyüyecek, kocaman bir çınar olacaktı. Bırakmadılar! Şimdi yüreğime kurşun misali bir ağırlık çkmüş, çaresizliğimin acısında boğulacak gibiyim. Önümdeki kağıda da, kalemimin ucunda çırpınan kelimelere de kahrediyorum. Emine bacısı, İmamoğlu kardeşinin şehitliğine ağıt yazacak ama neye yarar ki! Memleketin yüksek mefaatları diyoruz; kardeş kavgası felaket getiri, diyoruz; "siz de vurun!.. demeğe dilimiz varmıyor!" Peki, ne yapacağız? Milletimizin belki de son umudu genç yiğitlerin yıkılışlarını seyrederek zaman mı tükedeceğiz? Ve yaşamaktan utanmıyacak mıyız?
Doğrudur tabii, kardeş kavgası felaket getirir. İyi ama, "kardeş" nerede ki! Yusuf İmamoğluna kıyanlar, bırakın kardeşliği, herhangi bir düşmanın haysiyetinden bile uzaktırlar! İmamoğlunun şehit düşmesi olayında öyle müthiş bir hainlik var, öylesine anlaşılmaz ve anlatılamaz. Bir kin var ki, vahşetin her türlüsünü mumla aratır. Gazetelerde okuduğum vakit inanmak istememiştim; sonra araştırdım, meğerse doğru imiş: İmamoğlu, hemen ölmemiş. Çevresinde yavaş yavaş büyüyen bir kan gölcüğü yatıyormuş. Hastaneye haber salınmış, derhal ambulans göndermişler ve birileri çıkmış, fakültenin kapılarını tutmuş, ambulansın yanına gitmiş, can kurtarmaya gelenleri önce paylamış, sonra da kovmuşlar! "Kim çağırdı sizi, demişler, ihtiyacımız yok, dönün!" Ve yiğit Yusuf, öz vatanın da garip Yusuf, kanını tükete tükete dünyasını değiştirmiş. Canavarlık mı bu o bile değil! Çirkin, küçültücü, insanı insanlığından utandırıcı bir şey!
Affet beni Allahım, kulun böylesini niye yarattın! Ölmenin vazife öldürmenin hak sayıldığı tek yer savaş meydanlarıdır. Ve savaşta, yaralı düşmana silah çekilmez, hemen tedavisine koşulur. Sağlık ekiplerinin yardımını önlemek savaş kanunlarında bile suçtur. Ve İmamoğluna yapılanlar, aslında açık bir işarettir. Beyni yıkanmış bir zümrenin, insanlık ölçülerinde tamamen saptığını gösterir. İmkan ve fırsat buldukları vakit, Lenin ve Mao sosyalizmi ardına nasıl bir kavga vereceklerini gösterir. Ders bir değil çoktur, gizli değil, açıktır. İbret almakta gecikilmesine tahammül yoktur.
İmamoğlunun artık bize ihtiyacı kalmamıştır. Şimdi o, Bir hilal uğruna" batan "güneşler"in yanındadır. Şehit kardeşi Süleyman Özmenle eleledir. Yüreğimizdeki acı Süleymanlardan, Yusuflardan gelir ama, endişemiz cümle Bozkurtlar içindir; Türklüğün son bağımsız kalesi bu mübarek topraklar içindir... Gayri söze ne hacet..."
Emine Işınsu, Devlet, 15 Haziran 1970, Sayı : 63 (Hilâlli_Hâlem)
Bugün 74705 ziyaretçi (131942 klik) tarafından ziyaret edildi!
HİLÂLLİ_HÂLEM
"Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. " (Fetih suresi, 21. ayet)
SON SÖZ MEVLANINDIR!
HADİSLERDEN
DUALARIMIZ
Ey Allahım!
Beni hidâyetine ulaştır.Geçmişimi,geleceğimi bağışla!Ey başvurulacakların en hayırlısı! Kendisinden, İstenilenlerin en keremlisi, en çok vereni! Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun. İşlerimden hiç biri sana gizli değildir. Ben çâresizim, yoksulum. Senden yardım ve eman diliyorum. Yâ Rabb! Beni hatâlardan temizle, beyaz bir elbisenin kirlerden temizlendiği gibi. Allah'ım! Hatâlarımı su ile, kar ile, dolu ile yıka.Ey Rabbim bütün varlığımı sana teslîm ettim, işimin tasarrufunu sana havale ettim, yönelişim sanadır, korkum da ancak sendendir, senin azâbından kaçıp sığınılacak ancak yine senin rahmetindir. İndirdiğin kitabına ve gönderdiğin resulüne îmân etdim ey Rabbim!
Sallalahu ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve ashabihi ecmain Velhamdulillahi Rabbil alemin.
Âmîn... Âmîn... Âmîn
HZ.YUSUF A.S NİN DUASIDIR:
Ey gaib olmayan şahid! Ey uzak olmayan yakın!
Ey mağlup olmayan galib! İçinde bulunduğum sıkıntıdan
beni ferahlığa çıkar... Bir kurtuluş kapısı aç. Ey her türlü sıkıntıyı kaldıran, ey her duaya icabet eden, ey her türlü kırıklıkları saran! Ey her türlü zorluğu kolaylaştıran,
her kimsesizin sahibi, her yalnızlığın munisi Allahım!
Ey kendinden başka ilah olmayan Rabbim!
Seni tenzih ederim. İçinde bulunduğum sıkıntıdan bir ferahlık beladan bir kurtuluş kapısı açmanı senden dilerim. İlahi muhabbetini kalbime öyle bir yerleştir ki senden başkasından başka hiç bir tasam kalmasın.
Ey Rabbim,beni muhafaza et...
(Yusuf A.S.)