**************************
Önemli Linkler
**************************
İsra VE Miraç(Tasavvufi)
İSRA ve MİRÂC
Şüphe yok İSRA ve Mİ’RAC mucizesi peygamberimizin en büyük mucizelerinden birisidir.
Ehli- sünnet bilginlerinin çoğunluğuna göre, Peygamberimizin aynı gecede hem ruh hem de bedeni ile uyanık olarak gerçekleştirdiği bu mucize, aynı zamanda gerçek müminin imanı için bir mihenk taşı olarak da, O’na ve onun şahsında ümmetine verilen emsalsiz bir hediyedir.
Bu muazzam mucize neticesinde; "Bunu o söyledi ise, ben şahâdet ederim ki söyledikleri doğrudur" diyen Hz.Ebu Bekir, "SIDDIK" lakabını alırken, ne yazık ki yeni müslüman olmuş bazı sahabeler de müşriklerin ve şeytanın aldatmacasına kanarak imanlarını koruyamamışlardır. Özellikle Ebu Cehil’in elini başının üzerine koyarak, alay etmesi ve etrafındakileri de bu eylemine teşvik etmesi ise onun safının belirlenmesindeki ölçütlerden biri olmuştur. Bu iki hakikatte de günümüz insanları için çok büyük anlamlar vardır.
Yüce kitabımızda, Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varması olan Mirac’ın ikinci ve en yüksek hali Necm suresi, (7-18)’de
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahy olunacak şeyi Allah kuluna vahy etti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” denilmektedir.
Dolayısı ile; "İSRA" yani gece yürüyüşü hadisesi, Kur’an ı kerimin şehadetiyle, "Mİ’RÂC" yani yükselmek, yukarı çıkmak ise mütevatir derecesine ulaşmış sünnet ile sabittir. Bu sebeple İSRA olayını inkar, maazallah dinden çıkmayı, Mİ’RÂC’ı inkar ise, fasık olmayı gerektirir. İsra suresinin birinci ayetinde şöyle denilmektedir.:
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.”
Görüldüğü gibi İSRA suresinde bu mucize anlaşılır bir şekilde anlatılmakla beraber, gelecekte Müslümanların karşılaşacakları çok önemli olaylar hakkında da bilgi verilmektedir.
Peygamberimizin hem vefakar hayat arkadaşı Hz. Hatice’yi, hem de sevgili amcası Ebu Talibi kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken, müşriklerin ve münafıkların zulümlerine karşı bütün gayretiyle sabrederken gerçekleşen bu muazzam mucize ile Yüce Allah sevgili peygamberine hem bir teselli hem bir umut olması yönündeki anlamı, günümüz inananları için de kıyamete kadar bir umut kaynağı olacaktır. Bu yönüyle Allah’ın kudretine, inanan insan için O’na tevekkülün ne güzel bir şey olduğunu göstermektedir. Zaman zaman zorluklar yaşayan, zulümlerle karşılaşan ve mücadelesinde üzüntüye ve umutsuzluğa kapılan günümüz Müslümanları için ne güzel bir örnektir bu. Allah’ı bulan neyi kaybeder ki?
Ayrıca MİRAC’ın yaşandığı çağlardan bu güne olan tereddütsüz mucizesi ise şüphesiz beş vakit yıldız olarak arşa yükselen namazlarımız ve Allah’a şirk koşmayanların cennete gireceklerinin müjdesidir.
RABBİM BİZLERİ SEVSİN VE HALİS DUALARIMIZI KABUL ETSİN.
Sevim Yakıcı (ÇAKICI) - Kargülü ALMILA
Bugün 74701 ziyaretçi (131937 klik) tarafından ziyaret edildi!
HİLÂLLİ_HÂLEM
"Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. " (Fetih suresi, 21. ayet)
SON SÖZ MEVLANINDIR!
HADİSLERDEN
DUALARIMIZ
Ey Allahım!
Beni hidâyetine ulaştır.Geçmişimi,geleceğimi bağışla!Ey başvurulacakların en hayırlısı! Kendisinden, İstenilenlerin en keremlisi, en çok vereni! Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun. İşlerimden hiç biri sana gizli değildir. Ben çâresizim, yoksulum. Senden yardım ve eman diliyorum. Yâ Rabb! Beni hatâlardan temizle, beyaz bir elbisenin kirlerden temizlendiği gibi. Allah'ım! Hatâlarımı su ile, kar ile, dolu ile yıka.Ey Rabbim bütün varlığımı sana teslîm ettim, işimin tasarrufunu sana havale ettim, yönelişim sanadır, korkum da ancak sendendir, senin azâbından kaçıp sığınılacak ancak yine senin rahmetindir. İndirdiğin kitabına ve gönderdiğin resulüne îmân etdim ey Rabbim!
Sallalahu ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve ashabihi ecmain Velhamdulillahi Rabbil alemin.
Âmîn... Âmîn... Âmîn
HZ.YUSUF A.S NİN DUASIDIR:
Ey gaib olmayan şahid! Ey uzak olmayan yakın!
Ey mağlup olmayan galib! İçinde bulunduğum sıkıntıdan
beni ferahlığa çıkar... Bir kurtuluş kapısı aç. Ey her türlü sıkıntıyı kaldıran, ey her duaya icabet eden, ey her türlü kırıklıkları saran! Ey her türlü zorluğu kolaylaştıran,
her kimsesizin sahibi, her yalnızlığın munisi Allahım!
Ey kendinden başka ilah olmayan Rabbim!
Seni tenzih ederim. İçinde bulunduğum sıkıntıdan bir ferahlık beladan bir kurtuluş kapısı açmanı senden dilerim. İlahi muhabbetini kalbime öyle bir yerleştir ki senden başkasından başka hiç bir tasam kalmasın.
Ey Rabbim,beni muhafaza et...
(Yusuf A.S.)