**************************
Önemli Linkler
**************************
Sen Olmasaydın
Habibim sen olmasaydın yaratmazdım!
İnsanlar ya inançlıdır ya da inançsız. İnançsız kimselerle bu konuları konuşmak benim için ne kadar abes ise, inananların gerçeğin kalbinden uzaklaşmaları da o kadar abestir.
Gerçek diyorum çünkü gerçek var diyorsak eğer bir tanedir. Ve o BİR zaten her hâlîkârda zuhur etmiştir.
Bütün Semavi dinlerde bu böyle bilinmek zorundadır.
BİR` in bildirdiği hangi kitap olursa olsun doğrudur, hakikattir tartışmasız gerçektir.
Bu sebeple, yaratılışın asıl sebebine yönelirsek şu gerçeği idrak ederiz.;
Yüce AllahIn yarattıklarına vücut verip rızıklarını bölmeyi dilediğinde kendi öz nurundan 'Muhammedi Hakikat' ı belirtti ve ulvi süfli ne kadar âlem varsa ezeli iradesi ile hepsini o hakikate bağladı.
Ve o nur yine Allah`ın kudreti ile dilediği yerde dolaşırdı. Ki o zaman ne Levh, Ne Kalem, ne Cennet, cehennem, ne melek, ne kainat ne de insan vardı.
Görülmektedir ki sadece insanlığın değil koskoca kainatın ve alemler ötesinin bile yaratılış gayesidir o muhteşem varlık.
'Habibim sen olmasaydın alemleri yaratmazdım' işte bütün meselenin özü olan anlam!
Ve ne muhteşem bir anlam.
Sonrasında ise, o ilahi, o muhteşem takdirin devamıdır zuhur eden her şey.
Her şeye muktedir olan Yüce Allah, gönderdiği peygamberlerin hepsinden, kendileri hayatta iken, Allah’ın Resulü gönderilecek olursa, hemen iman etmeleri ve ona her konuda yardım etmeleri için için ahd almıştır.
Bu konuda peygamberimizin şu hadisi bizlere yol göstericidir:
'Daha Adem ruh ile ceset arasında iken benden aht ve misak alındı, ben o zaman peygamber oldum'
O bu keyfiyeti ile Âdem peygamberin öncesinde ise, doğal olarak bütün insanlığın da öncesindedir.
Ve son peygamber olma özelliği ile de sonradır.
Yani ilk ve son!
Buradan da anlıyoruz ki peygamberimiz öbür peygamberlerin zamanında da gelmiş olsaydı onların hepsine de 'resul' olması gerekiyordu. Zira O nun nebiliği Hz. Ademden başlayıp son adama kadar her kimseyi sarmaktadır. Dolayısı ile bütün peygamberler ve onların bütün ümmetleri yine O kutlu peygamberindir. Dolayısı ile O Sadece kendi zamanından kıyamete kadar olanların değil bütün insanlığın peygamberidir.
Zaten yukarıdaki kıssa; 'Ben bütün insanlığa peygamber olarak gönderildim' hadisinin de doğrudan teferruatıdır.
Dolayısı ile O nu kabul etmeyenler aslında ilk önce kendi peygamberlerini yalanlamış olmuyorlar mı? Pekala kendi peygamberini yalanlayanların inancı ne kadar sahihtir?
Dini ne kadar gerçektir?
Nitekim muhteşem bir mucize olan Miraç Gecesi, sevgili peygamberimiz imam olmuş, diğer peygamberlerin ruhları da ona tabi olmuşlardır. Ayrıca onların hepsi yine ukbada ona tabi olarak haşr edilecektir.
İşte yine kati olarak geldiğimiz nokta:
iLK VE SON!
Bu ne muhteşem bir yaratılıştır
ve bu ne muhteşem bir sevgilidir.
Canlar canı, sevgililerin sultanı ne mutlu bizlere ki, doğumdan itibaren kabul ettiğimiz peygamberimizdir.
Ne mutlu bizlere!
O Sultanlar Sultanı ukbada şefaat etmek ve affımızı dilemek için hasretle bizleri beklemektedir!
Ne mutlu bizlere ki öğrendik ve iman ettik! Peki;
Ya bilemeseydik?
Ya bilemesydik?
Ya bilemeseydik?
Ben şimdi şükrüme şükretmez miyim?
Kargülü ALMILA
Bugün 74691 ziyaretçi (131926 klik) tarafından ziyaret edildi!
HİLÂLLİ_HÂLEM
"Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah'ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. " (Fetih suresi, 21. ayet)
SON SÖZ MEVLANINDIR!
HADİSLERDEN
DUALARIMIZ
Ey Allahım!
Beni hidâyetine ulaştır.Geçmişimi,geleceğimi bağışla!Ey başvurulacakların en hayırlısı! Kendisinden, İstenilenlerin en keremlisi, en çok vereni! Ey Allahım! Sen, sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizli, açık neyim var ise biliyorsun. İşlerimden hiç biri sana gizli değildir. Ben çâresizim, yoksulum. Senden yardım ve eman diliyorum. Yâ Rabb! Beni hatâlardan temizle, beyaz bir elbisenin kirlerden temizlendiği gibi. Allah'ım! Hatâlarımı su ile, kar ile, dolu ile yıka.Ey Rabbim bütün varlığımı sana teslîm ettim, işimin tasarrufunu sana havale ettim, yönelişim sanadır, korkum da ancak sendendir, senin azâbından kaçıp sığınılacak ancak yine senin rahmetindir. İndirdiğin kitabına ve gönderdiğin resulüne îmân etdim ey Rabbim!
Sallalahu ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve ashabihi ecmain Velhamdulillahi Rabbil alemin.
Âmîn... Âmîn... Âmîn
HZ.YUSUF A.S NİN DUASIDIR:
Ey gaib olmayan şahid! Ey uzak olmayan yakın!
Ey mağlup olmayan galib! İçinde bulunduğum sıkıntıdan
beni ferahlığa çıkar... Bir kurtuluş kapısı aç. Ey her türlü sıkıntıyı kaldıran, ey her duaya icabet eden, ey her türlü kırıklıkları saran! Ey her türlü zorluğu kolaylaştıran,
her kimsesizin sahibi, her yalnızlığın munisi Allahım!
Ey kendinden başka ilah olmayan Rabbim!
Seni tenzih ederim. İçinde bulunduğum sıkıntıdan bir ferahlık beladan bir kurtuluş kapısı açmanı senden dilerim. İlahi muhabbetini kalbime öyle bir yerleştir ki senden başkasından başka hiç bir tasam kalmasın.
Ey Rabbim,beni muhafaza et...
(Yusuf A.S.)