Beyaz ağıt...Denizin hırçınlığı kadar letâfetini hatırlatan inciler dizisi...Yüreğe adeta çivilerle işlenen azap....Bir şehrin ellerinde, gözbebeklerinde kayan mutluluğun hikâyesi...Özlenen ama gelmesi arzu edilmeyen ütopik vuslat...Kayıp çare..

Y/âr...Arı gönle saklanan yâr...Dünyada bırakılan yegâne çirkinliklere inat ukbâya dalan bakışların özlediği diyâr..
Güldeste...
Vakit ihtiyâr...
Kargülü mahmur, gülüşü aheste...

Sitem...Bir annenin bebeğine duyduğu merhamet kadar şefkat..Sitem; asaleti bünyesinde barındırmaktan lahza tereddüt etmeyecek kadar inat...Sitem; sevgi dolu, sımsıcak...
Mezara gömülen tüm hatalara inat...

..ve aşk...Şiiri yüreğinde ısıtan ve sonu Hakka dayanan..O'na adanan..Aşk, beşerde başlayıp Mevla'ya doğru yolculuğa çıkan....
Bir geminin sessizce ufuğa yol alışı misali gidiş...Dönüşü olmayan gidiş....

Emanet dediği şairimin...Her şiirinde onurla yâd ettiği...'Emanetim' sözünün iştiyâkı ile alın terine yazdığı...Kaderine nakşettiği..

Soluk kadar yakın, yıldızlar kadar uzak şiir...

Şaire son gün yarışmaya girmesi için ettiğim ısrarlar ve yarım saatte şiir yazdırışım geliyor aklıma...Bu dereceyi bekliyordum, yine de usulca gülümsedim....

'Yarım saatte, yarım asır...'
Anda yaşanan cihan...
Nasıl anlatılır şiirdeki sır?
Gözyaşlarının rengindeki kan
Her seher, gönül denizimi sula/yan...'.

Sürgünümde şan oldu yazgıma düşen adın
Her seher bulur beni içli gönül feryadın
Yangınınla köz olup inlese de bu kadın
Seni sevdim bir kere sevdam Allah’ın emri
Cihana sultan olsam istemem sensiz ömrü…

Kalemini hep takdir ettim...

O'nurumsun K/argülü